İhracat ekibi ve geniş bir satış kadrosu ile Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda yerini alan Toyo, laminasyon tutkalları, ofset, flekso, rotagravür ve metal ambalaj mürekkepleri ve plastik renklendiricileri ile fuardaydı. Mevcut müşterileriyle iş geliştirmek üzerine görüşmeler yapan Toyo ekibi yurt dışından gelen ziyaretçilere de yeni ürünlerini tanıttı. Toyo, geçen yıllarda olduğu gibi 9. Salondaki aynı yerinde ziyaretçilerini ağırladı.
Fuarda sorularımızı Toyo Matbaa Mürekkepleri CEO’su Yakup Benli yanıtladı.
Fuara yeni ürünler getirdiniz mi?
Fuara birçok farklı ürün grunu ile katılım gerçekleştirdik. Yeni yatırım ile birlikte gelecek olan laminasyon tutkallarının yanında son bir yıl içinde kendi Ar-Ge çalışmalarımızla geliştirdiğimiz Tabaka Ofset Mürekkepleri, Flekso ve Rotogravür Mürekkepleri var. Metal Ambalaj Sistemleri sektöründe ürünlerimizin bilgilendirmelerini ve satış faaliyetlerini sürdürüyoruz. Ayrıca ithal olarak getirdiğimiz plastik renklendiriciler ve Inkjet mürekkeplerinin de satış-pazarlama faaliyetlerini gerçekleştiriyoruz.
Aynı lokasyonda, 62 dönümlük bir arazide süren yeni yatırımınız hangi aşamada?
Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 62 bin metrekarelik arsayı yılbaşında satın aldık. Proje çalışmaları devam ediyor. Projede ince detaylara geçildi ve mimari çalışmalarda sona yaklaşıldı. 2019 yılı Ocak ayında inşaat ruhsatını almayı hedefliyoruz; ancak inşaata başlama zamanı konusunda Japonya’nın nihai zamana ilişkin kararını bekliyor olacağız.
Orada farklı bir üretim olacak mı?
İlk önceliğimiz laminasyon tutkallarının üretimini Türkiye’ye getirmek. Yeni tesis, laminasyon tutkallarının üretimi ile başlayacak ve bununla birlikte çeşitli reçine üretimleri de söz konusu olacak. Ayrıca mevcut ürün gruplarımızın üretiminde de otomasyonu ve kaliteyi artırmayı hedefliyoruz. 3 ila 5 yıl arasında mevcut fabrikamızdaki üretim tamamen yeni fabrikaya taşınacak. Gelecek stratejilerimiz ile beraberinde oluşabilecek kapasite artışına parelel oluşturduğumuz “büyüme alanı” diyebilebileceğimiz bir rezerv alanımız da mevcut.
Inkjet tarafında üretim gündeminizde mi?
Inkjet veya bir diğer deyişle dijital mürekkep üretimi henüz gündemimizde değil. Toyo Ink Group’un diğer fabrikalarından getirip hedef bölgelerimizde satışını gerçekleştiriyoruz. Avrasya Ambalaj Fuarı’nda bu konuyla ilgili görüşmeler de yaptık. Dağıtıcı ve müşteri bazında beraber çalıştığımız firmalar var. Inkjet tarafında yeni yatırım için pazarın belli bir hacme gelmesi gerekiyor. Gelecek planlarımızda bu pazarda da işimizi büyütme hedefindeyiz.
Yaşar Grubu’ndan hisse devir işlemleri tamamen bitti herhalde. O günden bugüne Toyo’nun üretimdeki ve satış organizasyonundaki gelişmesi nasıl?
Hisse devrinin ilk tarihi 2016 Ocak’tı. Hisse devrinden sonra yumuşak ve yavaş bir geçiş oldu. Zaman içinde ürün geliştirmelerle, hem bizim ekip arkadaşlarımızın Japonya’ya gitmesi hem de oradan ilgili teknik ekibin Türkiye’ye gelmesiyle entegrasyon artmaya başladı. Örneğin; iki hafta önce kalite ve üretimle ilgili Japonya’dan teknik ekip gelerek incelemeler yaptı ve fikir alışverişinde bulunuldu.
Satış tarafında Türkiye’de aynı organizasyon yapısına ek olarak yeni ürün gruplarının hayatımıza girmesiyle birlikte laminasyon tutkalları, pigment ve plastik renklendiriciler için alanında uzman kişilerden oluşan bir satış ekibi oluşturuldu.
Civar ülkelerde de Toyo Ink Group’un satış ağını çok ciddi şekilde kullanmaya başladık. Türkiye dışındaki satışlarımızda önemli bir artış oldu. Civar coğrafyada bizim ürettiğimiz ürün gruplarını üreten başka bir Toyo Ink Group fabrikası bulunmuyor. Bu yüzden ihracat kanadımız globalin desteği ile hızla güçleniyor ve ihracat ekibimiz her geçen gün büyüyerek yoluna devam ediyor.
Türkiye’de sizin için volümü artan bölgeler var mı?
Toyo Matbaa Mürekkepleri olarak dört farklı sektöre hizmet verebiliyoruz ve hepsi kendi içinde ayrı dinamiklere sahip. Mesela gazete sektörüne baktığımız zaman kağıt fiyatlarındaki artışın gazeteler üzerindeki etkisi ortada. Ayrıca, yaz aylarında yazlık kesimlerde, kışın ise büyükşehirlerde tirajların artması gibi dinamikleri söz konusu.
Esnek ambalaj sektörü için bölgesel olarak baktığımızda Türkiye’de İstanbul zaten her konuda önemli merkezlerden biri. Ayrıca İzmir, Konya ve Gaziantep bölgelerinin de bir merkez görünümünde olduğunu söylemek mümkün. Ofset sektörüne baktığımızda ise, Türkiye’nin her şehrinde birçok ofset matbaasının olduğu görülmekte. Metal Ambalaj ise mevsilsel etkinin yoğun olduğu bir sektör. Bu açıdan, bölge kavramı sektörel dinamiklere göre oldukça değişkenlik gösteriyor.
Kasım sayımızda Konya dosyamız vardı, Çevre illere göre daha iyi durumda olduğunu gördük. Sizin açınızdan da o bölge daha hareketli mi?
Benim görebildiğim kadarıyla borçla dönmeyen sanayi yapısına sahip olan şehirler diğer şehirlere göre daha avantajlı konuma geliyor. Bunun dışında Türkiye birkaç yıldır ihracata ciddi anlamda ağırlık vermeye başladı. Konya da bu durumdan etkilendi, keza Karaman da aynı şekilde. Firmalar da makine parklarını ve yeterliliklerini arttırdıkça ulusal düzeyde de iş kapasitelerini arttırmaya başladılar. Bu etkiyle de Konya bölge olarak daha özel diyebiliriz.
Fuarın ziyaretçi profilini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Avrasya Ambalaj Fuarı yılda bir kez yapılmasına rağmen ciddi anlamda katılımı olan bölgesel bir fuar organizasyonuna dönüştü. İş ortaklarımızın önemli bir kısmı da fuarda katılımcıydı. Fuarda iş ortaklarımız ile bir araya geliyor, mevcut durumu değerlendiriyor ve önümüzdeki yılın planlarını yapıyoruz. Tüm bunların yanında potansiyel müşterilerle görüşme fırsatı bulduğumuz bir platform diyebiliriz. Fuarın, aynı zamanda Orta Doğu ve Afrika bölgelerinden ciddi sayıda ziyaretçi çektiğini söylemek de mümkün. Güçlü bir ekiple fuardaydık. Teknik ekibimiz ile birlikte ihracat ekibimiz de fuarda yerini aldı.