Teknik servis konusunda sağlam bir altyapıya sahip olan Dereli Graphic yurtdışına yatırım yapan Türk firmalarına her türlü satış ve teknik desteği sağlıyor.
Dereli Graphic bir Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’na daha geçmiş yıllarda olduğu gibi Printpack Bölümü 9. Salon’daki aynı yerinde katıldı. Firma basım sektöründe ofset, tifdruk, flekso ve dijital baskı alanlarında makine, yazılım ve malzeme tedarikçisi olarak sektöre hizmet veriyor. 3M, Kodak, KBA, Ferag, FlintGroup, Perfecta, Epple, Day gibi güçlü markaların temsilcisi olan Dereli Graphic Teknik Müdürü Recep Yaman “Esnek ambalaj ve karton ambalaj tarafında bizim müşterilerimiz zaten bu fuarda yer alıyorlar. İlk zamanlar bu amaçla müşterilerimize yakın olmak için geldik. ‘Dereli Graphic de bu fuarda olsun bazı yenilikleri aktarsın, en azından birlikte çay kahve içilsin’ diye düşünülmüştü” diyor. Kerem Dereli ekliyor: “O zaman Printtek özel bölümü de yoktu. Belki de bizim sürekli katılışımız yıllar içinde buna vesile oldu.”
Dereli Graphic Yönetim Kurulu Başkanı Kerem Dereli fuara ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Fuarı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fuarda güzel, beklentinin üzerinde bir kitle var. Uzun zamandır görmediğimiz, daha önce fuara katılmış, birkaç müşterimizle temas etme imkânımız da oldu.
Her sene yapılmasına rağmen fuar gitgide büyüyor, özellikle baskı tarafı genişlemiş gözüküyor. Tüyap da güzel bir çalışmaya imza atmış. Yurtdışında da tanıtımların yapıldığını bizzat gördüm. Özellikle web alanında, sosyal medyada ciddi anlamda aktif olunmuş. Bunun da etkileri yansıyor. Önceki senelerde olmayan bu sinerjiyle fuara gelen katılımcı firmalar var. Geçen sene boş olan giriş kısımı da dolmuş. Bu da umut verici. Türkiye, Ağustos ayında ciddi bir şok yaşadı; ülke olarak sarsıldık. Test edici dönemlerden geçiyoruz. Bu anlamda fuarlar daha da önem kazanıyor. Çünkü önemli bir gösterge. Müşterilerimizin yanında olma, onlarla fikir alışverişinde bulunma adına önemli bir platform.
Gelen ziyaretçilerle daha çok neler konuşuluyor? Ziyaretçiler nelere yoğunlaşmış durumda?
Gönül isterdi ki burada yalnızca teknolojiler, ürün lansmanları üzerine konuşalım ama açıkçası piyasanın durumu daha çok konuşuluyor. Tabii ki özellikle teknik oryantasyonu olan arkadaşlar onlarla alakalı bilgiyi alıyorlar ama onun dışında özellikle satış tarafına bakan kitleyle konuşulan şey ekonomi oluyor. Şu andaki mevcut gerçekler gereği ödemeler, piyasanın durumu, iş olanakları, çıkış yolları gibi konular konuşuluyor. Biz de, kendi perspektifimizden bir şeyleri yansıtmaya çalışıyoruz. Onlardan geri dönüş alma yolundayız aslında. ‘Sizde işler nasıl’ diyor soruyoruz. Benim müşterim, benim müşterimin müşterisi, hepimiz bu tedarik zinciri içerisinde birer halkayız. Yurt dışıyla olan ilişkide bir tamponuz. Ağustos ayında kriz patlak verince yurt dışı ile görüşmelere başlamıştık. Şimdi yıl sonu toplantılarımızda gelen geri dönüşü yurt dışıyla da paylaşıyorum.
Önümüzdeki döneme ilişkin temsilciliklerinizde değişiklik, yeni temsilcilikler olacak mı?
Şimdi elimizde bulunan temsilciliklerle alakalı, ileriye yönelik ne yapabiliriz diye ortaklarımızla ve partnerlerimizle toplantılar yapıyoruz. Çıkacak sonuca göre farklı düşüncelerimiz olabilir. Yeni temsilcilik olarak da düşündüğümüz bazı markalar var ama somutlaşmış bir şey yok.
Dışarıdan bakışta Türkiye pazarında yaşanan dalgalanmanın getirdiği bir çekingenlik de var aslında ama tabii bunu kısa vadeli görüyoruz. Önümüzdeki 6 ay içerisinde bu durum dağılacaktır diye düşünüyorum. Biraz daha toparlanma sürecine girince önümüzdeki sene içerisinde her şey rayına oturacaktır. 2019’da ilk çeyrek biraz düşük profilli geçer ilk çeyrek sonrası biraz daha toparlayacak gibi öngörüyorum.
Makine tarafında çok büyük hareket olmadığını biliyoruz ama kurumsal ve büyük firmaların boş durmadığını iş yaptığını da biliyoruz.
Kurumsal ve büyük firmalar kendi planları ve bütçeleri dahilinde önceden yaptıkları planlara genelde sadık kalıyorlar ve bir şekilde yatırımlarını yapıyorlar.
Son makine kurulumumuz Gaziantep’te gerçekleşti. Onun dışındakiler biraz daha frenli. Bu da normal.
Malzemede durum nasıl, sektör ne kadar kan kaybetti sizce?
Kimi firmalar iş ve satış anlamında bir şekilde durumu avantaj haline dönüştürdü, kimi firmalar ödemeler konusunda zorlandığı için küçülmeye gitmek durumunda kaldı. Satış anlamında biz çok şükür hâlâ iyiyiz. Zaman zaman, şartlarla alakalı olarak müşteri kaybı olabilir. Ödemeler dengesi gibi konularda biz de kendimize göre bazı önlemler almak durumunda olduğumuz için fiyat olarak yüksek kalabiliriz. Normal bir piyasa koşulunda belki indirim uygulayabilirim diyebileceğin bir nokta vardır ama şu aşamada biz de o esnekliği gösteremeyebiliyoruz.
Bu fuarda yurt dışından da çok ciddi sayıda ziyaretçi var. Yurt dışına, ihracata yönelik özel bir çabanız ve yöneliminiz var mı?
Açıkçası biz, daha önce, İran piyasasıyla çok içli dışlıydık: ancak, Amerika’yla yaşanan problemler nedeniyle İran piyasasında şu anda yokuz. Çalıştığımız firmalar o konuda oldukça ciddi. Onun dışında bazı spot işlerimiz olabiliyor. Çeşitli talepler geldiğinde proje bazında değerlendiriyoruz. Bunun için özel bir çabamız yok. Biz daha ziyade Türkiye pazarına odaklıyız. Eskisi gibi değil. Dünya çapında her bölgenin dahil olduğu gruplar oluyor. Neredeyse her ülkenin ya kendi firma temsilcisi var ya da firma kendisi orada bulunuyor.
Türkiye’den yurt dışına yatırım yapan bazı firmalar var ve biz o kanala hizmet verme yolunu seçiyoruz. Bunun örneği Elif Plastik, Hayat Kimya gibi güzide Türk firmaları. Bu firmalarımız yurt dışında yatırım yapıyor. Onlara her türlü satış ve teknik desteğini sağlıyoruz. Buradan bizzat teknik servisimizi yollayıp yurt dışında makine kurulumundan itibaren her şeyiyle bu desteği veriyoruz. O konuda sağlam altyapıya sahibiz.
Umuyoruz ki ülkemizin yaşadığı bu ekonomik zorlukları bir an evvel atlatırız. Herkesin olumlu bir şekilde baktığı, ekonominin toparlandığı bir döneme giriş yaparız. Benim tek dileğim bu.