Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’na Print Pack bölümünde 3 farklı stantla katılan İşcan Makine ürettiği, ürettirdiği ve temsil ettiği makinelerle ihracata odaklanıyor
Avrasya Ambalaj fuarının PrintPack bölümünde başından bu yana yer alan İşcan makine fuarda toplamda 300 metre kareye yakın bir alan kullandı ve yabancı partnerleri ile birlikte 30 kişilik ekiple ziyaretçilerini karşıladı. Üç ayrı stantta konumlanan İşcan, ilk standında kendi markası Kingvida’nın sıvama, şekilli kesim, pencere makinesini ve ayıklama makinesini, ikincide Juxing oluklu sıvama ve kesim makinesi ile tel dikiş makinesini ve sert kapak kutu hattını, son standında ise otomatik selofan makinesi ve bobinden kağıt tabak, bardak gibi şekilli kesim ve ebatlama yapan makinesini sergiledi.
Fuarda sorularımızı İşcan Makinenin sahibi Turan İşcan yanıtladı.
Fuarda değişik lokasyonlarda yer aldınız. Nasıl bir perspektifle fuara geldiniz?
Biz Avrasya Ambalaj fuarına önem veriyoruz. Neredeyse ilk düzenlendiğin beri bu fuara katıldık ve verim aldık. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik şartlara rağmen biz bu fuardayız çünkü karton ambalaj makineleri konusunda üzerimize düşen görevi yapmak istedik. Bu konuyla ilgili 3 ayrı stantta yerimizi aldık. Bunlardan ilki bizim şahsi markamız Kingvida. Kingvida şekilli karton ve oluklu kesim makinesi Türkiye’de oldukça tuttu. Çin’de de Kingvida markasıyla satışı yapılıyor. Pencere makinemiz de var burada. Pencere asetat yapıştırma makinesi dışında fuara bir de ayıklama makinesi getirdik.
Firmamız kesim makinesi ve özellikle oluklu sıvama konusunda çok iddialı. Firmanın kuruluşundan beri, 8 yıldır içinde yer aldığımız Juxing ile en hızlı sıvamayı biz yaptık, Türkiye’ye getirdik ve sattık. Bugün, büyük müesseselerin tamamında sıvama makinelerimiz çalışıyor. Juxing, saatte 11 bin sürate kadar ulaşabilen, firmaların sıvama ihtiyacını neredeyse bütünü ile karşılayan ve kağıt ayırt etmeyen bir makine. Juxing standında bu iki makine dışında çift parçalı tel dikiş makinesi ve sert kapak kutu hattı sergiledik. Bir adet otomatik kutu taslama makinesi ve diğer üç tanesi de manuel kutu imal etmek için kullanılan makineler.
Diğer standımızda da bir adet 100×140 otomatik selofan makinesi ve bobinden ebata daha çok seperatör ve bardak kağıtlarının ya da şekilli kağıtların bobinden olanlarını kesip ebatlayan bir makinemiz daha var. Ayrıca orada kağıt tabak da yapıyoruz. Konumuzu biraz çeşitlendirmek istedik. Kağıt konfeksiyon konusundaki makinelere de el attık. Yurt içinde bu makinelerden hatırı sayılır bir adette makine sattık. Makinelerimiz sorunsuz bir şekilde çalışıyor. Zaten yapamayacağımız ya da arkasında duramayacağımız bir makineyi satmayız.
Topkapı markası devam ediyor mu?
İşcan, bildiğiniz gibi matbaa sektörünün temel firmalarından bir tanesi. Biz ikinci el makine işiyle başladık ve sonra Topkapı markası ile imalat yapmaya başladık. Topkapı markasının imalatını devam ettiriyoruz. Üretimde kendi içimizde yetiştirdiğimiz 25 çalışanımız yer alıyor. Elemanlarımızın hepsi aynı zamanda dışarda kendi özelliklerimizi koyarak imal ettirdiğimiz makinelerin hepsine servis sağlıyor.
Fuarı bu yıl nasıl buldunuz?
Fuarda ikinci gündeyiz, bütün salonlar dolu, çok başarılı bir fuar. Asıl önemli konu, ilk iki gün yabancı misafir konusunda çok başarılı. Bu konuda Tüyap’ı kutlamak gerekir. Özellikle çevre ülkelerden, Balkanlar’dan, Kuzey Afrika’dan çok ziyaretçi oldu. Bizim de şu kritik ortamda hedefimiz bu bölgeler. Bu bölgelere daha önce verdiğimiz makineler de mevcut. Müşterilerimiz bu makinelerden memnun ki üçüncü dördüncü makinelerini almayı düşünüyor ya da ihtiyaçlarına göre makineler talep ediyorlar. Biz, kendimizi çok küçük görmemeliyiz. Türkiye bu bölgenin lokomotif ülkesi ve İstanbul bir merkez.
İhracat yapabilmenin ve sıcak paraya kavuşmanın yolu dış ilişkilerden geçiyor. Bu konuda bu fuar tam oturmuş. Ben makineci olarak değil, ambalaj sektörüne, özellikle karton ve oluklu sektörüne gönül vermiş biri olarak arkadaşlara şunu söylemek istiyorum: İşte bu insanları kapalım. Yurtdışından bize gelmiş, bizi lokomotif gören ülkelerin insanlarıyla diyalog içine girelim. Çünkü bu insanlar imalatçı dahi olsalar illa ki bir gün size ihtiyaçları olacak. Reklamdan, fuardan ve insan ilişkilerinden geri durmak doğru değil. Türk insanının her zaman pozitifleri gören yapıda olması lazım. Onun için 3 stant. Masraf yapmaktan korkmadık, bundan sonra karşılığını göreceğimize inanıyoruz.