Durst Expo 2022 Label etkinliğinde, Türkiye’de Durst’u temsil eden Lino Sistem’in de bağlı olduğu, Durst Güney Doğu Avrupa Temsilcisi Christos Anastasiou sorularımızı yanıtladı.
- Türkiye’de Lino Grup olarak Durst dijital baskı makinelerini de temsil ediyorsunuz. Son dönemde, hem de pandemi koşullarında makine kurulumlarınız yoğunlaştı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Durst yönetiminde büyük değişiklikler yaşandı. Geçmişte Durst yüksek kalite ve iyi mühendislik ile yürütülen bir şirketti ancak pazarlama ve pazar yaklaşımları son derece sınırlıydı. Durst dijital baskı makineleri satın almak isteyen ve ürünü karşılayabilecek parasal kaynağı olan bir müşteri ile fiyat üzerinden pazarlık yapılmaz, diyalog kurulmazdı. Satışlara “Ya al ya git” yaklaşımı ile bakılırdı. Durst’un önceki CEO’su 33 yıl boyunca görev yapan üst düzey bir mühendisti ve ürün kalitesi mükemmeldi. Müşterinin kalite beklentisi varsa Durst alırdı. Son beş yıldır Durst’ta değişim başladı. Zamanında önceki CEO’nun asistanlığını yapan Christoph Gamper CEO olarak göreve geldi ve daha pazarlama odaklı bir işleyiş kurdu, Durst’un ismini yaydı ve yeni gelişimleri ile yeni pazarlara açıldı. Örneğin etiket pazarında “Ya al ya git” stratejisinin işe yaramayacağını gördüler ve buna yönelik çalışmaya başladılar. Christoph Gamper bu hamleleri ile pazarda büyük ses getirdi diyebiliriz. Covid ve savaş başta olmak üzere günümüz koşullarının getirdiği birçok sebepten dolayı rakiplerimiz pazar rekabetinde geride konumlanıyorlar. Biz de Durst teknolojilerinin iyi pazarlaması ve yüksek kalitesi ile pazardaki açık avantajımızı kullanıyoruz.
- Etiket ve dar ambalaj üreticileri neden Durst’u tercih etmeliler?
Çok basit. Rakiplerimize göre daha yüksek üretkenlik gösteren, daha uygun metre kare fiyatları ve yüksek kaliteleri olan ürünlerimiz olduğu için.
- Dünyada ve Avrupa’da pazar payınız nedir?
Rakip Inkjet etiket baskı makinelerine göre çok ileride bir pazar payımız var. Günümüzde, Inkjet tarafında en yüksek etiket makinası satış oranlarına sahibiz. Genel olarak dijitalde ise yıllardır pazarda olan Xeikon ve HP’den sonra üçüncü konumdayız. Önümüzü görebildiğimizi söyleyebilirim.
- Türkiye pazarı hakkında beklentileriniz nelerdir?
Aslında Türkiye’de bu kadar büyük bir büyüme beklenmiyordu. Durst, Türkiye pazarını endüstriyel bir pazar olarak görüyor. Etiket pazarını besleyecek birçok endüstriyel alan mevcut. Türkiye’nin bir başka avantajı da Avrupa ülkelerine nazaran birçok tarımsal ürünün olması. Eskiden ton ile satılan bazı tarım ürünleri için artık ambalaj ile satışa geçiş yapıldı. Bu da ambalaj ve etiket için Türkiye pazarının başka bir avantajı olarak karşımıza çıkıyor.
- Durst Expo 2022 Label etkinliğinde neler hedeflendi? Bu hedeflere ulaşıldı mı?
Bu fuarı yapmamızın en temel sebebi müşterinin Label Expo’yu ziyaret etme talebi olmasıydı. Müşteriler makineleri görüp diyalog kurmak istediler ancak fuar iptal edildi. Pazar partnerlerimiz ile görüşüp bu Expo’yu yapmaya ve müşterilerimizi davet etmeye karar verdik. Gördüğünüz üzere makineler çalışıyor ve insanlar burada.